6 Mart 2012 Salı

NE İÇİN ve NASIL TİTREŞİYORUZ!


Bir ŞEY’i belli bir sayıda tekrar etmek; o ŞEY üzerinde ne kadar (titreştiğin) durduğun, düşündüğün (tefekkür) ve mesai harcadığın anlamına gelir dünyaN diliyle..



Her tekrar sayısı (titreşimi); hızı ne olursa olsun, bir zaman dilimi ile eşleşir.. Bu aynı anda frekansın da ta KENDİsidir(!).. Çünkü varlık bir an var bir an yok ve daha sonra tekrar var hali ile hareketi (şe’ni) oluşturmaktadır.. (Işık hızı altı itibariyle; çünkü ışık hızında hareket olmaz)



Hayatınızda tekrar halinde olduğunuz ŞEY'lere bir göz (Basîr) atınız! Frekans alanınızı anlamaya yardımcı olacaktır..



Her ŞEY BEYİNde tekrar edilmektedir; hatta belirtmeye çalıştığım üzere beyinde tekrar değil; o manâ istikametinde süreklilik-TEK’illik, diğer bir ifadeyle YÖNELİŞ-titreşim vardır.


Bu bir ifadesiyle HER AN DUÂda (yönlendirilmiş dua anlamında değil) olmaktır! Yüksek veya düşük frekans farkı olmaksızın zira "İnsan, hayrını davet eder gibi şerrini davette de (acele) eder! İnsan çok acelecidir!" Allah İlminden Yansımalarla Kur'an-ı Kerim Çözümü (İsrâ - 11)



Sayısal çokluk; manâda bir sürekliliğin ve TEK’illiğin ifadesidir!.. ORJİN'de sayısal çokluk söz konusu değildir! Bu sebeple denmiştir ki çokluk boyutuna nispetle;



“Allah'ın en sevdiği amel az da olsa sürekli, devamlı olanıdır” (SAV)



“Hayatta yalnızca BİR kez “Oku”nacak “Kelime” Besmele” (Ahmed Hulûsi)



Günde ikame edilen beş vakit namaz, manâdaki-dalga yapıdaki bir sürekliliğin ve TEK’illiğin yansımasıdır; diğer bir seyirle(!) bu sürekliliği ve tekilliği YAŞAMAK adınadır.. Şayet ikame olunabiliyorsa namaz; o namaz TEK BİR namazdır; hakikatiyle “TEK BİR” alınarak-yaşanarak yaşanılan!.. (orta namaz-salât-ı vûsta-melekût hali)



“B”esmele bir kez OKU-NÛR; sonrası okumalar sistem-mekanizma gereği, bu müşâhedeyi muhafaza etmek(!) ve açığa çıkış formu(!) itibariyle hatırlamak(!) - HATIRLATMAK içindir!..



“Kemiyetten keyfiyete” veya “Nicelikten niteliğe” şeklinde ifadeler, hep bu TEK-illiğe olan taleb, yöneliş-TİTREŞİM ve yaşantının ifadeleridir..

Gerçekte sayısal çokluk illüzyondur! Sadece “BİR” vardır. O da sayısal bir birlik değildir… 2 işareti, 2 suretinde “1”in görünmesinden ibarettir..

Yine mesela 99 derken bunun anlamı 99 tane ayrı ayrı varlıkları olan rakamlar anlamında değil; içinde-varlığında 2,3,4,5,6,7…..+n  manâlarını da barındıran “1”, TEK anlamındadır…

33 dendiğinde bu bir formülasyona işaret eder!!! Ancak asıl olan “1”dir ve sonsuz-sınırsız rakamlar potansiyeli bu “1”de mevcuttur!.. Bu sayısallık ifade etmeyen “1”in de derûnunda bir rakam(!) vardır ki; İSMİne “0” derler!!!... Altında da –eksi-ler başlar!!! Neyse, biz ışık hızı altı boyutuna geri dönelim..

Ve buna bir başka misâl verelim;



Mesela günlük tekrar(titreşim) etmen gereken “mürid” ismini ele alalım. Bu ismin gün içinde 3600 defa tekrar edilmesi normal bir hızla 25-30 dk ya denk gelir ki; bunun anlamı “mürid” isminin manası üzerinde 25-30 dakikalık SÜREKLİ ve TEK bir tefekkür-titreşim hali(!) demektir.



Anlamını düşünmeden yapılabilecek, sistem-mekanizma gereği beyinde oluşan ve ruha yüklenilen getirisinin ötesinde bir YÖNELİŞ!..



Anladığım o dur ki; “bir ŞEY’i şu kadar defa tekrar et” denildiğinde üzerinde önemle durulması ve ilk akla gelmesi gereken hassas-iyet, tekrar edilesi “kavramın veya konunun” tekrar sayısı ile eşleşen zaman diliminde; zaman diliminin de derûnunda HÂLLİNDE(!)  manasının (YAŞANMASIDIR) da düşünülerek tefekkür edilmesidir!



Bunu, anlam düşünmeksizin(?) sadece dil ile tekrar etmek mümkün iken diğer bir yandan anlamını da düşünerek dilde tekrar etmek mümkündür. Bir de dilde tekrar etmeksizin sadece anlamına yönelerek (HÂLLENMEK) tefekkür(!) edilebilir ki; yukarıda bahsettiğim daha çok bu şekliyledir..



Diyebiliriz ki bir “kavram veya konunun” üzerinde ne kadar durduğumuz, düşündüğümüz (tefekkür) ve mesai harcadığımız beynimizin (dalga paketinin) o konuda ne kadar TİTREŞTİĞİNİ-yönelimimizi anlamamıza yardımcı olacaktır!. (Yaşantının oluşması)



Şimdi bir düşünelim! Günümüzün ne kadarında, ismi Allah olanı bilmek ve ölüm ötesi yaşama hazırlanmak (ikincil(!) alanımızı-ikizimizi(!) tanımak-çözmek) üzere TİTREŞİYORU-Z!



Ne kadarında ölüm ötesi yaşama geçtiğimizde her birini geride bırakacağımız dünyevi(!) değerler için TİTREŞİYORU-Z!



Şüphesiz ki, bu yüksek ve düşük frekanslarda titreşmek, (yüksek ve düşük ayrımı olmaksızın) bünyesinde sonsuz-sınırsız frekansları barındıran okyanusa olan senkronizasyon ile DOĞRU-dan ilintilidir!..



Tüm OKU-malar kişilikten arınmayı davettir kendimize yine KENDİ-mizden…

Talebim bundan ibarettir; duanızı beklerim..

Rasûlullah yoldaşınız olsun inşâallah!



mustafâ alp

19.04.2012

İZMİR

Hiç yorum yok: