Teorik fiziğin gözlemlenebilir-ölçülebilir noktaya gelmiş olması bilinci feci bulayarak, direkt deneyimi
unutturdu...
İnsanların çoğunu, yeni hayal dünyasına-birimsel tekilliğe attı..
Ulaşan yeni bilgiler, beyinde yaşanıyormuş illizyonunu yeniledi..
Yenilenme sürecinde şeytan da sistem gereği her an kendini yeniliyor..
Şeytanın en çok sağdan yaklaşmaya başladığı bir dönemdeyiz.
Nedir şeytanın sağdan yaklaşması?
Beynin sağ lop fonksiyonları diye bilinen üç boyutlu düşünce, sezgi, sanat, ritim, müzik vb. yönlere kayılması(!) ve birimselliğin kişiye oynadığı oyunlar, karayı ak, akı kara göstermesi..
Maddenin referans alındığı dönemlerde beyinde kişideki analitik düşünce, mantık, lisan, fen, matematik vb. yönleri körükleyerek maddeye olan bağlılığını arttırırken..
Madde algısının çöktüğü ve değiştiği, bütün resmin apaçık gözler önüne serildiği bu dönemde ise hemen stratejisini sinsice değiştiriyor ve uygulamaya koyuyor.
Şeytanı tanımadan ondan nasıl korunulur aklım almıyor...
Düşmanını ve ruhunu "oku"madan, stratejilerini bilmeden nasıl korunulur hayret içre hayretteyim...
Ve tüm bunların hepsi ötede-ötende bir tanrı olmadığı gibi ötede-ötende bir şeytan yok realitesi-sistemi üzere işliyor.
İnsan ne yaparsa kendine yapıyor!.
Hayret ki ne hayret!..
İnsanların çoğunu, yeni hayal dünyasına-birimsel tekilliğe attı..
Ulaşan yeni bilgiler, beyinde yaşanıyormuş illizyonunu yeniledi..
Yenilenme sürecinde şeytan da sistem gereği her an kendini yeniliyor..
Şeytanın en çok sağdan yaklaşmaya başladığı bir dönemdeyiz.
Nedir şeytanın sağdan yaklaşması?
Beynin sağ lop fonksiyonları diye bilinen üç boyutlu düşünce, sezgi, sanat, ritim, müzik vb. yönlere kayılması(!) ve birimselliğin kişiye oynadığı oyunlar, karayı ak, akı kara göstermesi..
Maddenin referans alındığı dönemlerde beyinde kişideki analitik düşünce, mantık, lisan, fen, matematik vb. yönleri körükleyerek maddeye olan bağlılığını arttırırken..
Madde algısının çöktüğü ve değiştiği, bütün resmin apaçık gözler önüne serildiği bu dönemde ise hemen stratejisini sinsice değiştiriyor ve uygulamaya koyuyor.
Şeytanı tanımadan ondan nasıl korunulur aklım almıyor...
Düşmanını ve ruhunu "oku"madan, stratejilerini bilmeden nasıl korunulur hayret içre hayretteyim...
Ve tüm bunların hepsi ötede-ötende bir tanrı olmadığı gibi ötede-ötende bir şeytan yok realitesi-sistemi üzere işliyor.
İnsan ne yaparsa kendine yapıyor!.
Hayret ki ne hayret!..
Mustafâ Alp
24.09.2014
İZMİR