17 Kasım 2012 Cumartesi

CİHÂD-I EKBER

Kelimelerde nükte var; geçersen sûretinden..
Sırf manâdır o; Kelim'den akseden..

Mushaf bir işarettir; asl olan kitaba..
O'ndan dahi geçmedikçe; varılamaz Zât-ı Hakka...

Yürünesi bir yol var zannetme..
Yoldan maksad nedir biline..

Bu yolda son ile baş hep AYNı..
O'nca mücadeledir asıl şaşılacak OLÂNı...

Mücâdeleden dem; perdenden geçmektir..
Perdeden geçene; peki cihâd ne ola!..

Hayret makâmı derler ol ân'a..
Hiç ardı kesilesi değil...

Mustafâ Alp
17.11.2012
İzmir

7 Kasım 2012 Çarşamba

KELİME-İ MÂRİFET


İnsan'ı Yıldız'dan ayıran dil imiş.
Yoksa sanmayın ki; bir fark ola.
Kelimeler bu sırrın aslı imiş.
Yıldız İnsan'da gizli; İnsan Yıldız'da.

Başın göğe kaldır, bir bak yüzüne.
O yüzdeki cevherin bir dal içine.
Ne olup çıktığın bilircesine.
Kelimeler sana giz değil imiş.

Dile geldim Dua dediler.
Sustum, konuşmadım "Ahmed" dediler.
Dediler de "BEN"i bilemediler.
Bilen, bilinen hep sır imiş.

Sırrın da içine dalmadan.
Dalıp da "Âma" olmadan.
Olup da dile dönmeden.
Seyr tamam olmaz imiş.


Mustafâ Alp
07.11.2012
İZMİR